Sosyal Medya

Makale

Dua üzerine güzelleme…

KiÅŸiye insan olduÄŸunu hatırlatan en önemli insani eylemliliktir dua…

Tevazu üzerine inÅŸa olmuÅŸ insan, konumlandığı yeri büyük bir iÅŸtiyakla taşıma cehdi olarak varlığını Allah’ın rızasına ayarlar. Allah’ı razı etme çabası, ona karşı bir müteÅŸekkirlik halini dile getiren isteme; yani dua halinde olmaktır. 
Bir var olma tutumudur dua…

Varlığın, kendi varoluÅŸunu doÄŸru anlamlandırma arzusu, yüreÄŸin en derunundan yükselen bir figanla Allah’a yöneliÅŸini belirten en güzel, en içten ve saf duygularla kelimelere dökülen duada tebellür eder… Hasretin ve özlemin doruÄŸa çıktığı, hüznün demlendiÄŸi, sevginin coÅŸtuÄŸu zeminde bu anı sonsuzlaÅŸtıran kelimeler dua makamında yücelir Allah’ın sonsuzluÄŸuna doÄŸru ve emin bir duygunun itminan ve sükûnet üzere yönelimini izhar eder… Kalbin, kendini sonsuzluÄŸa açarken tutunduÄŸu kelimeler dua olarak dökülür dudaklardan ve insanı en derin yerinden kavrayarak onu miraca yükseltir…

Ä°nsan acziyetinin dışa vurumudur dua…

Ä°nsan müstaÄŸniliÄŸi yüzünden azarak kendi varlığına yabancılaşır ve böylece bütün varlığa yönelik bir yabancılaÅŸmayı kesinler… Varlık, acziyetini fark ederek varlığının gerçek anlamını bulur. KiÅŸi, Allah karşısında kendi konumunu en derinden hissederek nasıl bir acziyet içinde olduÄŸunu kavrar ve böylece bir sığınma isteÄŸi sonucu kelimeler bir musiki gibi gönülden akar, Rabbine yakaran duygunun tercümanı olarak dökülür …

Bir coÅŸku zemininin resmidir dua…

Ä°nsan; varlık, hayat ve yaÅŸam arzusu karşısında bir coÅŸkuya kapılır. Bu coÅŸku ile kalbi büyük bir iÅŸtiyakla çarparken, aÅŸkın sonsuzluÄŸunu keÅŸfeder. Ä°ÅŸte bu sonsuzluk karşısında secdeye varan kulun halidir dua… Varlığın senfonik müziÄŸidir… CoÅŸkunun musiki olarak duyguyu harekete geçirdiÄŸi demde kiÅŸinin o coÅŸkunluk içinde yüzerken varlığını Allah’ın varlığına teslim etmesidir…

GüzelliÄŸin paylaşıma açılmasıdır dua…

Güzel olanın güzelliÄŸi yaÅŸarken duyduÄŸu şükran duygusunun varlığını kuÅŸatması sonucu dile gelen halin, istek ile bütünleÅŸerek Rabbe yönelimidir… Ä°nsanın hiçlikten varlık düzeyine çıkışının hamd ile karşılanması ve bu karşılaÅŸma için kulluÄŸun kendisine bulduÄŸu yegâne çözüm olan dua, insana dair insanca bir hakikatin varlığını yaÅŸamın bizzat kendisi kılar… Ä°nsan ve Allah dua ile paylaşıma katılırlar…

Bir baÅŸkasına gönülden bir sesleniÅŸtir dua…

KiÅŸi, hayatı yaÅŸarken sadece kendisi için yaÅŸar, bencilleÅŸebilir ve bu onu kulluk duygusundan uzaklaÅŸtırarak yolun dışına iter. O yüzden kiÅŸi, kendisi için istediÄŸini diÄŸer kardeÅŸleri için de istemelidir. Ä°ÅŸte bu isteme en güzel tarafı ile duada billurlaşır. Ä°nsan, baÅŸkalarına dua ederek kendi varlığının gizlerini keÅŸfeder ve bu keÅŸifle insan üzerine bir deneyim sahibi olur. Böylece kiÅŸi, baÅŸkalarının varlığını ve onlara duyduÄŸu ihtiyacı hissederek gerçek ihtiyacın yönelmesi gereken varlığın tekebbür sahibi olan Allah (Allah-u Ekber) olduÄŸu bilincine ulaşır. Yani muhtaçlığın sadece yaratılmışlarda olduÄŸu kavrayışını kazanır…

AÅŸk üzere bir yaÅŸamın bilinicidir dua…

Varlığın ‘Rahm’ üzere; rahmetle beslendiÄŸi ve varlığa çıktığını kavramak ve hissetmek bizzat duanın kendisidir. Ä°nsanın sonsuz bir teÅŸekkür halinin somutlanmış biçimi olarak dua, vazgeçilmez bir eylemdir. Ä°nsan dua ile insanlığını fark eder. (Zaten modern dünyanın duadan kopardığı insanın halini gözlemleyebiliyoruz; çıkar ve fayda üzerinden bir yaÅŸamı zorunlu kılıyor.) Hâlbuki kendinden ödün vererek varlığını hiçe saymak kiÅŸiyi sadece alçaltır. Dua ise paylaşımı eksene aldığı için yücelmeyi içinde taşır… Çünkü insan aÅŸk üzere bir yaÅŸamı içselleÅŸtirdiÄŸi zaman paylaşımın kaynağının sonsuzluk sahibi Allah olduÄŸunu kavrayarak onun bitmez tükenmez nimetleri karşısında cimrilik etmenin bir sorunsal alan olduÄŸunu algılayabilir…

HiçliÄŸin duygusal anaforunda yaÅŸamın diriliÄŸine bir sıçramadır dua…

Ä°nsanın kayıp olduÄŸu zaman diliminde hiçliÄŸin dayanılmaz ağırlığı altında ezilirken, bir yaÅŸam diriliÄŸine atılım için temel ÅŸart kiÅŸinin dua özelinde varlığının anlamını kavrayarak Yaratıcı’ya yönelmesini bilebilmesi ve uygulayabilmesidir. Ä°nsan bazen kendini yokluÄŸun girdabına terk edebilir. Bu uzun bir zaman dilimine de yayılabilir. YabancılaÅŸmanın dibini bulduÄŸu bu demlerde kiÅŸi, ÅŸiddet ile buluÅŸarak varlığı ÅŸiddete de boÄŸabilir. Ä°ÅŸte bir çıkış yolu ancak dua ile temellenir…

Ruhun zevkle dönerek varlığını Zorunlu Varlık’a geri sunumudur dua…

‘Allah’tan gelen ve Allah’a dönücüler’ olarak insan, ruhunun büyük zevkle gerçekleÅŸtirdiÄŸi temaÅŸasına dua ile katılır. Ruh elbette ki kiÅŸiden bağımsız bir ÅŸey deÄŸil ama onu aÅŸan bir ÅŸeydir. O yüzden ruh, geliÅŸ ve dönüş sahibini bilir ve varlık bu biliÅŸ üzerinden Allah’a iltica ederek, bu ilticasını kelimelerle ve duygularla taçlandırarak dua makamına yükseltir…

Arzunun sınırlandırılmasıdır dua/isteme…

Ä°nsan sonsuz bir arzu üzerine kuruludur. Bu sonsuz arzunun sınırlanması insanın insan olarak kendi konumuna sahip çıkmasına en büyük etkendir. Ä°stekte bulunmak bir ihtiyacın ve acziyetin varlığını izhar eder. Dua burada tam anlamıyla insanın acziyetini algılatarak isteÄŸin sınırlanmasına zemin hazırlar ve böylece insan olabilmenin imkânı ve insanın arzusunu sınırlayacak bir algıyı inÅŸa eder… Dua, ruhun arzuyu doÄŸru bir zemine taşıyarak varlığını Allah’ın varlığına adamasıdır... Yani arzuyu kurban sunağına yatırmayı baÅŸarmasıdır insanın… 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.